hesabın var mı? giriş yap

  • türkiye birileriyle gurur duyarken ben o tadı alamıyorum. gurur duyulanlar değişiyor; bazen bir katil bazen bir siyasi bazen bir sporcu. gurur duyanlar değişmiyor. elvan söz konusu olunca gurur duyan kitle değişiyor ve açıkçası elvan ile gurur duymanın en güzel tarafı bu..

    kabul etmeliyiz, bu zamanın başarılı türk sporcularına benzemiyor, uzaktan türk olduğunu düşünmeyenler yakınlaştıkça böyle bir ihtimali kaale almıyorlar. başarılı olmuş türk sporcusunun temel özellikleri vardır. başarılı olduktan sonra uzatılan mikrofonları affetmezler. allah affeder rambo affetmez diyenler bizim sporcuların zafer sonrası demeçlerini hiç dinlememiş kişilerdir. türk sporcusu; önce devlet büyüklerine teşekkür eder daha sonra bir tarihteki başarısızlığından dolayı o'nu eleştirenlere sallamaya başlar. ikinci olan sporcumuz ise birinciyi geçebileceğini lakin hakemin, zeminin, rüzgarın, sakatlığının bunu engellediğini söyler. doping kontrolünden kaçıp bütün dünyanın kendine düşman olduğunu iddia eder.

    elvan ise yarışma bittikten sonra süratinin bu kadar olduğunu söylüyor. geçen sene dünya şampiyonasında ikinci olduğu için kimse karşılamaya gitmedi. onlara laf söylesen bir daha yapamazlar ama yok söylemiyor. yahu "devlet bana destek olsun birinci olurum bu daha ne", diye açıklama yap geleceğini kurtar, dört sene yatarsın sonra sakatlanırsın.. bunu da demiyor.

    bir iş yapmanın saadeti ile türk bayrağı ile pisti turluyor ve baklava istiyor, mümkünse..

    zeki,çevik ve ahlaklı sporculara benziyor.. o koşarken mutlu oluyorum, kazanınca seviniyorum, benimle beraber sevinmeyip aaa bu türke benzemiyor diyenleri görünce daha da seviniyorum.. benim milli atletim bu.. ay yıldızlı forma, madalya, baklava.. hepsi helal olsun.

  • ürdün' de ilk mc donald's açıldığında aşırı sevinçle karşılanması ve o kadar önemli bir yer olarak kabul edilmesi ki, önemli düğünlerin orada yapılması.

  • atom bombalarının nadir olan faydalarından birisi.

    evet insan evladının en dehşet verici silahlarından atom bombaları neyseki savaş için sadece 2 kez kullanıldı. sonrasında defalarca test amaçlı kullanılsa da 1945 yılından bu yana insan evladını öldürmek için kullanılmadı.

    bütün bu kötü sonuçlarının yanında esamesi okunmasa da bir iyi yanı var bu bombaların. üstelik sanat alanında. evet evet hem de resim sanatı. nası yani?

    1945 yılından önceki döneme ait olduğu iddia edilen tablolarda eğer caesium-137 veya strontium-90 izotoplarına rastlanırsa o tablo sahtedir. çünkü atom bombalarının reaksiyonu ile ortaya çıkan bu izotoplar daha önce doğada mevcut değildi. ilk nükleer deneme new mexico da 1945 yılında yapıldı.

    yani eğer bir tabloda bu izotopların kalıntısına rastlanırsa o tablo kesinlikle 1945 yılından sonra yapılmıştır. çünkü doğaya yeni yayılan bu izotopları emen bitkilerden elde edilen boyalar ancak bu yıldan sonra kullanıldı.

    2
    1

    edit: faydaya bak çay demle!

  • maç sonunda bir muhabirin "fenerbahçe'yi kadıköy'de 15 yıldır yenemiyordunuz. bu yıl, 16. yıl oldu. ne düşünüyorsunuz?" sorusuna, "evet yine yenildik. yenildik ama üzgün değilim. gelenek bozulmadı" cevabını vermesi sadece aslında olması gerektiği gibi böyle bir kompleksi olmadığını gösterir. burada asıl sorun bu tür şeyleri kompleks yapabilen avam taraftarlar ve bunu "yarsuvat'tan galatasaray taraftarını çıldırtan açıklama" şeklinde lanse edip ucuz habercilik peşinde koşan spor gazeteleridir.

    siz aziz yıldırım'ları, ünal aysal'ları sevin ben duygun yarsuvat'ları, özhan canaydın'ları, süleyman seba'ları seviyorum.

  • banliyö kelimesinin kökeni oldukça ilginç bir hikayeye sahiptir dostlar.

    öncelikle ;

    wendy bouchard ve bernard fripiat isimli büyük larousse yazarlarımız l'almanach des amoureux isimli eserlerinde bunun ban ve lieue kelimelerinden geldiğini bize söyler. sanırım şimdi birşeyler canlanmaya başlar.

    ban -> banlamak

    lieu-> yer

    yani banlanmış yer diye özellikle gaming dünyasına biraz vakıf sözüm ona b1 anglophone dostlarımız atlayabilir ama biz işi geleneksel biçimde anlatalım

    banna’dan gelir ilk kökeni ve germen dilinde komutan anlamında kullanılmıştır. oysaki franklar ban kelimesini uyulması gereken kural, yasa olarak kullanmışlardı. z kuşağı hap bilgiyi parçaladığım için benden nefret etmesin.

    bu anlam her iki dilde de ortaçağ boyunca huzuruna çıkılan akil kişi, bürokrat, kuralları koyan soylu gibi tanımları bize verir.

    lieue ise latince leuca kelimesinden gelir. lieutenant yani teğmen diye çevirdiğimiz şahıs ise yer tutan (tabiki de böyle çevirmiyoruz) belirli bir yerden sorumlu olan kişi.

    tenir - tutmak
    tenant tutan yani şu gerund denilen dil bilgisi

    neyse efendim aslında latinceye bu anlamı kazandıran demeyelim de oturtan galyalılar olmuştur ve belirli bir uzaklıkta bir otorite altında yaşayan topluluk anlamında kullanmaya başlamışlardır.

    burada önemli olan orta çağ döneminde devlet otoritesinin henüz belirgin olmadığı bir coğrafya olan avrupa’da, bugün kent dediğimiz veya eski yunanlıların polis dediği yapıya benzer bir noktaya işaret eden banliyö kelimesi olmuştur. ancak bunlar önce büyük şehirlere kaynak sağlayan uzak minik şehirler olmuştur jean robertadlı profesör abimize göre

    ancak banliyöler hiçbir zaman şehir olmamıştır. şehirlerin buyruğu altına girip banliyö olarak kalmışlardır.

    ban yargı, yasak

    lieu ise yer demek. kısaca bir şehrin yargı ve kural alanına dahil olmayı başarmış gayrı resmi şehirler de diyebiliriz

  • bu başlığı açan kişi yüksek ihtimal twitter'da demarke, tribündergi tweetlerinin altında jorge jesus uzay futbolu oynatıyor diyen tiplerden.

    galatasaray gerçekten fb'nin iyi top oynadığı algısını balonunu çok güzel patlattı. kendilerini bu üstün galibiyetten dolayı tebrik ederim.

    not: bjk

  • mehmet demirkol'un "en büyük başarın hangisi?" sorusuna verdiği cevap:
    "bence en büyük başarısı bir insanın, tembelliğine karşı koymasıdır. bunu yapan her şeyi yapar."

    hayata ve hayatına yön vermek isteyen fakat bir türlü harekete geçemeyen, kendine motivasyon sağlamak için birinin gazına ihtiyacı olan herkese semih saygıner'in röportajlarını izlemeyi tavsiye ediyorum... sen çok yaşa semih abi.

  • delinin biri kuyuya taş atmış misali sanıyorum dikey kullanım konsola zarar veriyor efsanesi hala sadece türkiye'de gündemde. dünyada bu haber 1 (yazı ile bir) kaynakta yapıldı, o tek kaynak üzerinden yayıldı, gündem oldu, akabinde haberi yapan kaynak geri adım attı, biz hatalı bilgi vermişiz dedi, dünya devam etti, kimsenin konsolunda bir sorun da görülmedi ama yurdumda bu efsane bir türlü aşılamadı.

    okumak ve bilgilenmek isteyenler için ben bir özet geçeyim:
    2023 yılı başında wololo.net ps5'i dikey kullanmanın donanıma hasar verebileceğini iddia etti. makaleye göre apu soğutmak için kullanılan sıvı metal bazı durumlarda akabilmekte ve dolayısıyla çip üzerinde eşit dağılım kaybolabilmekteydi. bunun sonucunda da iddiaya göre hem ısınma hem de akan likit metal sebebi ile cihazın içindeki komponentlerin bozulmasına sebep olabilmekteydi. yine aynı kaynaktan yola çıkarak bu sorunun raflarda bekleyen ps5'leri dahi etkileyebileceği ve yatay konumdaki bir konsolda sıvının sabit kalmasından ötürü herhangi bir sorun olmayacağını da ilgili makalede belirttiler.

    haberin kaynağı ve haberleştirmedeki hatalar açığa çıkana kadar pek çok büyük ve güvenilir yayın organı bu makaleyi haber yapınca sony konuyu ciddiye almak zorunda kaldı ve hatta sony tasarım departmanından yasuhiro ootori bir açıklama yaparak "konsolu dikey, yatay ya da aklınıza gelecek herhangi başka bir oryantasyonda kullanabilirsiniz. cihazın soğutması amacına uygun olarak hiçbir farklılık göstermeden çalışacaktır." dedi.

    sony'nin yok öyle bir şey demesi üzerine haberi yapan lolocu site "yahu bizi tarihimizde kimse ciddiye almadı, arada kaynar diye haber yaptık niye ciddiye aldılar bu kadar" şeklinde bir gerildi ve "biz bir yerde yanlış mı yaptık" diyerek kendini sorgulamaya başladı. bu süreçte de bir anda gündeme bomba gibi düşen bu makalenin dayandığı kaynak da ortaya çıkmak durumunda kaldı. kaynak bir konsol tamircisi idi.
    hem sitenin kaynağının thecod3r isimli bir sosyal medya tamircisi olduğu hem de bu tamircinin açıklamalarının da siteye yanlış alıntılanarak aktarıldığı bu site üzerinden haberi yayan popüler kaynaklar tarafından ortaya çıkarıldı.
    lolocu site böylece ilgili makaleye bir özür metni ile yeni bir güncelleme yapmak zorunda kaldı. tamircinin sadece bir adet cihazda böyle bir şey olmuş olabileceğini düşündüğünü , raflarda duran konsolların da bu sorundan etkileneceğine dair ise tek kelime bir açıklama yapmadığını, adamın "bu konsola tornavida değmemiş gibi duruyor" cümlesini tamamen kendi yanlış anlamaları ile "raflarda kutusu açılmamış konsollar da bu sorundan etkileniyor" şeklinde alıntıladıklarını makaleye eklediler.

    konsol çıkalı 3 yıl olmuş, böyle bir sorun olsa internet akan kokan konsol videoları/haberleri ile inliyor, sony apar topar sorunlu cihazları geri çağırıyor olurdu zaten düşünürseniz.
    ben ps5'imi de xbox sx'imi de yatay kullanıyorum ama çok daha büyük bir tehlikeden ötürü
    görsel